ÖLÜME BAĞLI TASARRUFLARDA EHLİYET VE İRADE SAKATLIĞI
Türk miras hukukunda yasal mirasçılık yanı sıra iradi mirasçılıkta düzenlenmiştir. Miras bırakanın mirasçıları sadece kanunun gösterdiklerinden ibaret değildir. Kendi iradeleriyle de mirasçı atayabilirler.
Bireylerin ölümünden sonra yerine getirilmesi istediği beklentileri, arzu ve istekleri vardır. Bu doğrultuda miras bırakan kendi iradesiyle belirlediği kişilere mirasa çağrı yapabilmektedir. Kendi ölümünden sonra sonuç doğurmak üzere gerçekleştirdiği bu tür işlemlere ölüme bağlı tasarruf denilmektedir.
Hak kayıplarını önlenmesi ve miras bırakanın gerçek iradesi esas alınması gerekliliği sebepleriyle ölüme bağlı tasarruf işlemleri yerine getirilirken bireylerin iradelerinin sakatlanıp sakatlanmadığı hususu önemlidir.
Ölüme bağlı tasarruflar vasiyetname ve miras sözleşmesi olmak üzere ikiye ayrılır. Vasiyetname tek taraflı olarak yapılan ölüme bağlı tasarrufken, miras sözleşmesi iki taraflı ölüme bağlı tasarruftur.
A. VASİYETNAMEDE EHLİYET ŞARTLARI
I. Ayırt Etme Gücüne Sahip Olmak Gerekir
Vasiyet yapabilmek için ayırt etme gücüne sahip olmak gerekir. Vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte vasiyetçinin fiil ehliyetine sahip olması önemlidir. Vasiyetname yapılırken Sağlık kuruluşlarından vasiyetçinin ehil olduğunu gösteren rapor alınabilir.
II. Onbeş Yaşını Doldurmuş Olmak Gerekir
Vasiyet yapabilmek için ayrıca onbeş yaşını doldurmuş olmak gerekir.
III. Bizzat Yapılması Gerekir
Vasiyetname kişiye sıkı sıkıya bağlı bir haktır. Sözü geçen koşullar varsa ayırt etme gücüne sahip olmak koşuluyla küçük ve kısıtlı tek başına vasiyet yapabilir.
Yasal temsilci tarafından veya vekil aracılığıyla vasiyet yapılamaz. Ayrıca kendisine yasal danışman atanan kişi yasal danışmanın oyunu almadan vasiyet yapabilir.
B. MİRAS SÖZLŞEMESİNDE EHLİYET
I. Ayırt Etme Gücüne Sahip Olması Gerekir
Miras sözleşmesi yapma miras bırakan yönünden kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğundan vesayet altındaki kişilerin miras bırakan sıfatıyla miras sözleşesi yapması olanaksızdır.
Ergin olmak ve kısıtlı olmamak gerekmektedir. Miras bırakan adına yasal temsilci miras sözleşmesine de taraf olamaz.
Buna karşılık miras sözleşmesinin karşı tarafı açısından genel fiil ehliyeti kuralları uygulanır. Vesayet altındaki karşı taraf yönünden TMK. m. b. 5 hükmüne göre miras sözleşmesi yapılması için vesayet makamının izninden sonra denetim makamının da izninin alınması gerekir. Sınırlı ehliyetli karşı taraf yönünden ise bir sınırlama yoktur.
C. İRADE SAKATLIĞI
I. TASARRUF İRADE SAKATLIĞINDA GEÇERSİZDİR
Miras bırakanın;
- Yanılma,
- Aldatma,
- Korkutma,
- Zorlama etkisi altında yaptığı ölüme bağlı tasarruf geçersizdir.
Miras bırakanın sakat irade beyanıyla yaptığı ölüme bağlı tasarruf vasiyetname ve miras sözleşmesi açısından ayrı ayrı incelenmektedir.
Miras bırakan sakat irade beyanı ile yaptığı vasiyetnameden, bir yıllık hak düşürücü süre içinde dönmemiş ise artık ölümünden sonra onun mirasçılarının da iptal davası açma hakkından söz edilemez.
Miras bırakan sakat irade beyanı ile yaptığı miras sözleşmesinden bir yıllık süre geçmişse tek taraflı olarak dönemez Miras bırakanın ölümünden sonra mirasçıları da ölüme bağlı tasarrufu iptal ettiremez.
II. TASARRUF DÖNÜLMEDİĞİ TAKDİRDE GEÇERLİ SAYILIR
Miras bırakan iradesi sakat iken yaptığı ölüme bağlı tasarrufu geçersiz kılmak istiyorsa yanıldığını veya aldatıldığını öğrendiği ya da korkutma veya zorlamanın etkisinden kurtulduğu günden başlayarak bir yıl içinde tasarruftan dönmüş olmalıdır. Aksi takdirde tasarruf geçerli duruma gelir.
III. TASARRUF AÇIK YANILMA HALİNDE DÜZELTİLEBİLİR
Açıkça yanılgı halinin olduğu durumlarda ölüme bağlı tasarrufta düzeltmeden söz edilebilir. Kişinin veya şeyin belirlenmesinde açık yanılma varsa miras bırakanın gerçek arzusu kesin olarak saptandığı takdirde ölüme bağlı tasarruf bu arzuya göre düzeltilebilir.